Tarim sektörü, gerek hammadde üretmesi ve gerekse tarimi ilgilendiren sanayisi ile birlikte ülkemizde hala ekonomiye diger sektörlere göre daha fazla katki saglamakta ve ekonomik öneme sahip durumdadir. Dünyani bati bölgelerinde yaklasik 1945 yilindan bu yana tarim, büyük ölçüde mekanize olmus ve gübre, tarim ilaçlari yaygin olarak kullanilmaya baslanmistir. Fosil yakitlarin kullanildigi mekanizasyon araçlari, tarimda insan gücünün kullanimini sinirlandirmistir. Tarimda dogrudan veya dolayli olarak fosil yakit enerjilerinin kullanilmasi, üreticiler açisindan ekonomik olarak kazançli duruma gelmistir. Gelismekte olan ülkelerde, basta gübre üretimi ve makina kullanimi olmak üzere, tarimsal üretimde fazla miktarda fosil yakit kullanilmaktadir. Türkiye tarim sektöründe bölgesel ve ülke genelinde, üretim sistemleri ile ürün bazinda ve toplam enerji kullanimina iliskin ayrintili çalismalar yapilmistir. Bu çalismada, Türkiye ve Avrupa Birligi (AB) tariminda enerji tüketimi incelenmistir. Tarimda enerji tüketiminin degerlendirilebilmesi için, bazi etkinlik ölçütleri tanimlanmis ve bu ölçütler dikkate alinarak degerlendirmeler yapilmistir.